Kaygusuz Abdal (d. 1341- ö. 1444) Asıl adı Alaeddin Gaybi olan Alevî-Bektaşî halk ozanı.
Yaşamı
Dedesi Alaeddin bin Yusuf Babası İse Alaiye Begi Hüsameddin Mahmud olduğu söylenir. Hacı Bektaş-ı Veli'den sonra Bektaşîlik tarikâtının başına geçen Abdal Musa'ya bağlanarak tasavvuf yoluna girdi. Kaygusuz Abdal, Bektaşî erkannâmesi üzerinde bazı düzenlemeler yaparak Bektaşîliğin ilk "erkannâmesini" hazırladı. Böylece Bektaşîlik Tarikatı'nın ilk 'tüzük yapıcısı' 'Kaygusuz Abdal' olmuş oldu. Mısır'a giderek Bektaşîliği yaymaya çalıştı ve orada vefat etti.
Edebî üslûbu
Didaktik türdeki eserlerinde açık ve yalın bir dil kullandı. Nükteli ve iğneli bir üslubu vardır. Alevî-Bektaşî şiir geleneğini sürdürdü. Bazı şiirlerinde Yunus Emre'nin etkileri görülür.
Asıl adı Gaybi'dir. Kaygusuz Abdal'ın hayatı hakkında ki bilgilerin çoğu Bektaşi menkıbelerine dayanır. Bu menkıbelerin en tanınmışı onun Abdal Musa'ya bağlanışını anlatan hikayedir: Alaiye (Alanya) beyinin oğlu Gaybi, avlanırken attığı okla bir geyiği koltuğundan vurur. Yaralı geyik kaçar, Gaybi arkasından koşar. Geyik Abdal Musa'nın tekkesine girer, arkasından avcı da girer, dervişlerden geyiği sorar. Dervişler görmediklerini söylerler. Çekişme başlar. Olaya Abdal Musa karışır ve koltuğu altından kanlı oku çıkararak Gaybi'ye gösterir. Gaybi okunu tanır ve Musa'ya bağlanır. Alanya beyi oğlunu tekkeden kurtarmak ister ama Gaybi, Musa'dan ayrılmaz. Bey, Teke (Antalya) beyine başvurarak oğlunun kurtarılmasını ister. Teke beyinin gönderdiği ordu Musa'ya yenilir, Gaybi tekkede kalır.
Kırk yıl tekkede Abdal Musa'ya hizmet ettikten sonra şeyhi tarafından Mısır'a gönderilen Kaygusuz Abdal, orada bir tekke kurar. Bu tekke, İslam dünyasında büyük bir ün kazanır ve hastalarla başı dara düşenlerin sığınağı olur. Kaygusuz Mısır'da ölür. Türbesi, Kahire yakınlarında bulunan bir mağaradadır.
Hece ve aruzla şiirler söyleyen Kaygusuz'un nesirle yazılmış eserleri de var. Aruzla yazılmış şiirleri divanında toplanmıştır. Hece ile yazdıklarına ise cönklerde ve şiir mecmualarında rastlanıyor.
Şiirlerinin bir çoğunda Kaygusuz takma adını kullanan ozan, bazı şiirlerinde Serayi adını da kullanır. Kaygusuz adını taşıyan başka şairlerin de bulunması, eserlerinden bazılarının başka bir Kaygusuz'un olabileceği kuşkusunu, doğuruyor.
Kaygusuz Abdal, Bektaşiler arasında büyük saygı ile anılır ve Bektaşi uluları arasına girer. Hemen bütün Bektaşi tekkelerinde bulunan ve Kaygusuz'a ait olduğu kabul edilen bir resimde, bir yılan, bir akrep ve bir arslan, ayakları bine yatarak ona boyun eğmiş görünürmüş.
XVIII. yüzyıl ressamlarından Levni'nin yaptığı güzel bir Kaygusuz minyatürü vardır. Kaygusuz, bir eserinde 1397-1398 yıllarında doğduğunu söylüyor. Eserlerinden de anlaşıldığına göre XV. yüzyılda yaşamış olan şair, Anadolu ve Rumeli'nin birçok yerlerini gezmiş ve iyi bir öğrenim görmüştür. Özellikle hece ile yazdığı şiirlerde ve nesirlerinde güzel bir Türkçe kullanır.
kaynak: turkedebiyati.org + wikipedia
Eserleri
Divân
Sarây-nâme
Minber-nâme
Dil-güsâ
Gevher-nâme
Budala-nâme
Mesnevi
Muglâta-nâme (Kitab-ı miğlate)
Esrâr-i Hurûf
Vücûd-nâme
Önemli : "Kaygusuz Abdal" hayatı ve sözleri hakkında hazırlanan bu sayfada bir hata olduğunu düşünüyorsanız veya düzenleme istiyorsanız, geri bildirimde bulunabilirsiniz..
Teşekkür ederiz. demlisozler.com
Bu içerik 2059 görüntüleme aldı.
Bu içeriğe ilk yorumu siz bırakın!