Keanu Reeves 1964 yılında, ingiliz annesi Patricia Taylor ve Çin kökenli Hawaiili babası Samuel Norlin Reeves Jr.'ın tanıştığı Lübnan’ın Beyrut şehrinde doğdu. Keanu daha 3 yaşındayken babası onları terketti.O andan itibaren annesi Patricia, moda tasarımcısı olarak çalışmaya başladı ve ailecek birçok kez taşınmak durumunda kaldılar: Hawaii, Avustralya, New York ve Kanada'ya. Çocukluğundan ve ergenlik döneminden beri birçok defa taşındıkları için, Keanu Reeves birçok okul değiştirmek zorunda kaldı. Reeves, disleksi nedeniyle okulda problemler yaşıyordu, bu nedenle kolay bir çocukluğu olmadı.

Hiçbir zaman iyi bir öğrenci olmadı; ama La Salle Koleji’nde iken çok başarılı bir hokey oyuncusuydu. Maalesef, profesyonel hokey oyuncusu olma hayalleri, yaşadığı önemli bir yaralanma nedeniyle gerçekleşemedi. Bu yüzden, oyunculuk kariyerine ağırlık vermeye karar verdi.

Oyunculuk hayatı, daha 9 yaşındayken ‘’Damn Yankees’’ adlı tiyatro oyunuyla başladı. 17 yaşındayken lise diplomasını bile almadan okulu terk etti ve Los Angeles’a taşındı.

Sahneye ilk çıkışları Kaliforniya’da ‘’Hangin’In’’ dizisinin bir bölümünde oynaması ve birkaç televizyon reklamına çıkmasıyla oldu. İlk stüdyo çekim filmi olan ‘’Youngblood’’ (1986) filminde Quebec’li bir kapıcıyı canlandırdı. 1999 yılında, Gus Van Sant’ın ‘’My Own Private Idaho’’ filminde ilk önemli rolünü almış oldu.

Çekimlerde tanıştığı River Phoneix ile ileride çok yakın arkadaş olacaklardı. İki yıl sonra, River Phoneix’in henüz 23 yaşındayken aşırı dozdan hayatını kaybetmesi Keanu Reeves’i kahretti. Ünlü oyuncu, yıllar sonra birçok röpörtajında ‘’bunu önlemek için daha çok şey yapabilirdim’’ dedi.

En yakın arkadaşının ölümünden beş yıl sonra yani 1998'de, Keanu Reeves, o zamanlar ünlü yönetmen David Lynch'in asistanlığını yapan Jennifer Syme ile tanıştı. İkisi de birbirlerine delice aşık oldular ve Jennifer hamile kaldı. 24 Aralık 1999’da Jennifer 8 aylık hamilelikten sonra Ava Archer Syme-Reeves’i doğurdu; fakat bebek ölü doğdu. Bu trajedi ilişkilerini çok etkiledi ve haftalar sonra ayrıldılar. Ne yazık ki, talihsizlikler bu çiftin peşini bırakmadı. Bir buçuk yıl sonra Syme, Marlyin Manson’un evindeki bir partiden dönerken bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

Keanu Reeves, Parade dergisine verdiği röpörtajda "Acılar şekil değiştirir; ama asla bitmez. İnsanlar bununla yaşayabileceğini düşünseler de çok yanılıyorlar. Sevdiğin insanlar hayatta olmayınca yapayalnız kalırsın" demişti.

1999 yılında, kızının ölümünden az bir zaman önce ‘’Matrix’’ çekimlerine başlasa da Keanu filmin yönetmenleri Wachowski kardeşlerin akıllarındaki ilk seçenek değildi. Neo rolü, Johnny Deep, Brad Pitt, Val Kilmer, Tom Cruise, Will Smith, Evan McGregor, Leonardo Di Caprio ve Nicholas Cage’ e teklif edilse de hepsi rolü reddetti. Neo rolü, kariyerini sağlamlaştırdı ve onu Johnny Depp ve Tom Cruise gibi zamanının en çok takdir gören aktörlerinden biri haline getirdi. Şüphesiz starlığa giden yol, (Matrix ve sonrasındaki filmlerle gelecek olan ünü) yaşadığı tüm dramlar nedeniyle hayatını gölgelemekteydi.

Yaşadığı tüm trajediler, aktörün fedakar ve dayanışmacı yönünü göstermesine engel değildi. Bazı kaynaklara göre, onun için başarının gerçek yapımcıları olan filmin özel efekt ve giyim birimine 75 milyon dolar bağışlayabilmek için kontratında ciddi bir pazarlık yaptığı söylenir. Kız kardeşi kanser olan Keanu Reeves, filmden kazandığının bir kısmını da kanser ve lösemi araştırmaları yapan bir kuruma bağışlamıştır.

Keanu Reeves, 2004 ve 2014 yılları arasında çok da medyatik olmayan sadece 12 filmde rol aldı. Birçok kişi, aktörün bu durgunluğunu geçen on yılda hayatında olan trajik olaylara bağlıyor.

Reeves, 2014 yılında ‘’John Wick’’ filminde hem yapımda hem de aktör olarak yer aldı. John Wick, düşük bütçeli bir yapım olduğundan kısa zamanda kült bir yapım olarak fenomen haline geldi. Bu son başarısıyla Keanu Reeves’in aktör olarak yeniden doğduğunu ve sadece beş yılda (2014-2019 arası) on yıllık süreden daha çok film yaptığını görebiliriz. Aktör, hayatındaki dramatik anlarla çok iyi başa çıkabildiği için Holywood’un en ‘’zen’’ aktörlerinden biri olarak adlandırılmaktadır.

GQ dergisine verdiği bir röpörtajda Keanu: ‘’Para benim için bir şey ifade etmiyor. Önümüzdeki yüzyıl şu ana kadar kazandıklarımla yaşayabilirim’’ demiştir. "Benim mutluluk anlayışım, sevdiğim insanla uyumak, arkadaşlarımla bir akşam yemeğine çıkmak ya da motor kullanmak. Kabarık banka hesaplarıyla hiçbir ilgisi yok."

Keanu Reeves'in sık sık metroda görüntülenmesi, mütevazı kişiliğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Ayrıca Reeves'in hayranlarıyla fotoğraf çektirirken onlara dokunmamaya dikkat etmesi sosyal medyanın dikkatini çekmiş, ve aktör bu davranışıyla da çok takdir toplamıştı.

Kaynak: zeleb.es

İçeriğe Yorum Yapın

Keanu Reeves