Jean-Jacques rousseau (28 Haziran 1712 Cenevre, Cenevre Cumhuriyeti ve Kantonu - 2 Temmuz 1778 Ermenonville, Fransa), Cenevreli filozof ve yazar. Siyasi fikirleri, Fransız Devrimini etkilemiştir. Düşünceleri özellikle, Devrim'den sonra kurulan yeni devletin kalkınmasında, toplumun sosyal yapısında ve eğitim sisteminde etkili olmuştur.
Jean-Jacques, 28 Haziran 1712 günü, günümüzde İsviçre sınırları içerisinde bulunan Cenevre kentinde doğmuştur. 4 Temmuz 1712'de vaftiz edilmiştir. rousseau'nun annesi Suzanne, doğumdan dokuz gün sonra, doğum sonrası enfeksiyon kaptığı için hayatını kaybetmiştir. rousseau, daha sonraları bu olayı "ilk talihsizliği" olarak nitelendirecektir. Bir saatçinin oğludur. Babası Isaac, Topkapı Sarayı'nda saat tamirciliği yapmıştır. 9-10 yaşlarına kadar babası Isaac ve teyzesi ile kalmıştır. rousseau on yaşında iken babası Isaac, şehirdeki bir toprak sahibi ile kavga etmişti. Bu tartışmanın ardından babası, rousseau'yu kardeşine emanet edip Nyon'a taşınmıştır. Isaac, Nyon'a giderken yanında rousseau'nun teyzesini de götürmüştür. Isaac o günden sonra bir daha asla rousseau'yu ziyaret etmemiştir. Daha sonradan Isaac'in, rousseau'nun teyzesi ile evlendiği açığa çıkar. Babası tarafından terk edilen rousseau, amcası ile bir süre kaldıktan sonra evden kaçarak Cenevre'yi terk eder. 1728-1738 yılları arasında, sekreterlik, müzik hocalığı ve tercümanlık yaparak, Fransa ve İtalya'da dolaşmıştır. Fransa'da yazıları yasaklanınca daha sonra aralarının açılacağı dostu David Hume'un daveti üzerine İngiltere'ye gider. Kalvenist olarak vaftiz olan rousseau, Torino'da iken Katolikliğe geçer, daha sonra tekrar Kalvenist olur.
2 Temmuz 1778 tarihinde, 66 yaşında iken sabah yürüyüşü sırasında düşer ve kan kaybından dolayı hayatını kaybeder.
Jean ' Jacques rousseau'nun yapıtlarındaki karmaşıklık onun; doğal hukuk kuramcısı, doğal hakları yadsıyan biri, aydınlanmacı, aydınlanma ilkelerini yerle bir eden biri, demokrasinin inançlı savunucusu, demokrasiyi ayaklar altına alan biri, burjuva liberal devriminin hazırlayıcısı, öte yandan böyle bir devrimin olumsuzluklarını çok önceden gösteren, hatta reformculuğu bile benimseyen biriymiş gibi birbiriyle çelişen ve çatışan çok karşıt düşüncelerle yorumlanmasına sebep olmuştur. Bu sebeple rousseau anlaşılması güç bir düşünür olmuştur. Kendisini hep halktan birisi olarak görmüş, halktan kişiler arasında daha rahat etmiştir. romantizmden etkilenmiş ve etkileri görülmüştür.
Rousseau, doğru bir siyasal toplumun temellerini ortaya koyabilmek için olguların bir yana bırakılması gerektiğini belirtir. Çünkü ona göre salt olgulardan hareket edildiğinde, çıkarlar, yararlar ön plana yerleştirilmekte ve böylece adalet, hukuk ayaklar altına alınmaktadır. Rousseau, güçlünün haklı kabul edildiği, siyasal toplumun kökenine olguları yerleştiren, olgusal verileri ve kuramları eleştirmektedir. Yurttaşı, ortak benliği, halkı, devleti yaratan bir 'toplum sözleşmesi'ni ve bu sözleşmeye toplumdaki her bireyin dahil olması gerektiğini savunur. Halk olmanın temelinde egemenliğin var olması gerektiğini düşünür. Yasaların olmadığı bir yerde devletten söz edilemeyeceğini savunmuştur. Yasaların, halkın tümü için geçerli olması gerektiğini düşünmektedir.
Halk sayısı arttıkça, yönetici sayısının azalması gerektiğini savunan Rousseau, 'demokrasi, aristokrasi, monarşi' şeklindeki sınıflandırmayı benimsemiştir. Rousseau'ya göre demokrasi biçimindeki hükümette yönetici, halkın tamamı ya da büyük bir kısmıdır. aristokrasi biçimiyse küçük bir azınlığın yönetimidir. Monarşik hükümette ise yönetme yetkisi tek bir kişidedir.
Rousseau'ya göre yurttaşlar olmadan erdem, erdem olmadan özgürlük, özgürlük olmadan devlet olamaz. Rousseau; devletin iktidara değil, halka ait olduğunu savunmuş ve ulus-devlet anlayışını benimsemiştir.
Önemli : "Jean Jacques Rousseau" hayatı ve sözleri hakkında hazırlanan bu sayfada bir hata olduğunu düşünüyorsanız veya düzenleme istiyorsanız, geri bildirimde bulunabilirsiniz..
Teşekkür ederiz. demlisozler.com
Bu içerik 1695 görüntüleme aldı.
Bu içeriğe ilk yorumu siz bırakın!