Merve Safa Kavakçı (d. 30 Ekim 1968, Ankara), Türk siyasetçi ve akademisyen.
Fazilet Partisi'nden 18 Nisan 1999 seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak seçildi. 2 Mayıs 1999'da TBMM'de and içme törenine başörtülü gelince meclisten çıkartıldı. Bakanlar kurulu kararıyla ABD vatandaşı olduğunu bildirmediği için vatandaşlıktan çıkartıldı. 1999 yılında ABD'ye yerleşti. Washington'da George Washington Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev yaptı . Halen Üsküdar Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi olan Merve Kavakçı aynı üniversitenin Postkolonyal Çalışmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (PAMER) Müdürlüğünü de yürütmektedir.
Kavakçı, Sakarya doğumlu İslam hukuku profesörü Yusuf Ziya Kavakçı ile Ispartalı Alman dili ve edebiyatı uzmanı Gülseren Gülhan Kavakçı'nın kızı olarak 19 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Babası, 1970'li yıllarda Atatürk Üniversitesi İlahiyat fakültesi dekanıydı. Anne ve babası 1974 yılından sonra üniversitelerde ilk türban eylemi yapanlar arasında anılmaktadır. Türbanından dolayı üniversitede tepki çeken annesi Atatürk Üniversitesi'ndeki görevinden istifa etti. Babası ise yetkisini keyfi kullandığı gerekçesiyle görevinden alındı ve 1982'de üniversiteden istifa etti. Daha sonra ABD'ye yerleşen babası, şu anda Islamic Association of North Texas'da görev yapmaktadır. Merve Kavakçı'nın çocukluğu Erzurum'da geçti. TED Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi tıp fakültesine girdi. Burada iki yıl okuduktan sonra baş örtüsü yasağı nedeniyle okuldan ayrıldı. Daha sonra ABD'ye giderek Texas Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği eğitimi aldı. Üniversite birinci sınıftayken Ürdün asıllı ABD vatandaşı Ali Ahmad Abushanab ile evlendi. ABD vatandaşlığını evliliği dolayısıyla kazandığını söyledi, ama ABD'nin vatandaşlıkla ilgili prosedürleri öne sürülerek vatandaşlığı daha önceden kazanmış olduğu da iddia edildi. Bu evliliğinden Fatma Gülham ve Meryem Ali isminde iki kızı oldu. Eşinden 17 Haziran 1993'de ayrıldı , ayrılma gerekçesi olarak eşinin Türk düşmanlığı yaptığını iddia etti. Eşinden ayrıldıktan sonra Türkiye'ye döndü, siyasi hayatına başladı. 29 Ekim 1999'da Sivaslı iş adamı Bekir Lütfü Yıldırım ile evlendi. 2005 yılında şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrıldılar. Temmuz 2010'da Adalet Partisi milletvekillerinden Nadir Latif İslam'ın oğlu doktor Cihangir İslam ile üçüncü evliliğini yaptı. Kavakci'nin Harvard Universitesi'nden kamu yonetimi yuksek lisansi ve Howard Universitesi'nden siyasal bilim doktorasi var.
ABD'den Türkiye'ye döndükten sonra, 1994 yılında Refah Partisi'ne katıldı ve kadın kollarında çalıştı. Refah Partisi'nin kapatılmasından sonra 1999 yılında Fazilet Partisi İstanbul milletvekili olarak seçimlere katıldı, İstanbul milletvekili olarak seçildi. 2 Mayıs 1999'da ,Yüksek Seçim Kurulu'ndan mazbatasını alan, Kavakçı 21. Dönem 1. Yasama yılı birinci birleşime katıldığı sırada DSP'li milletvekilleri tarafından protesto edildi. And içme törenini yapamadan meclis salonundan çıkartıldı. Türkiye'nin Houston Başkonsolosluğu'nun ABD Dallas Göç ve Vatandaşlık Bürosundan temin ettiği belgelere göre 2 Mayıs 1992 tarihinde Green Card'a hak kazandığı, 5 Mart 1999 tarihinde ise yemin ederek ABD vatandaşlığına geçtiği İsmail Cem tarafından açıklandı. Kavakçı, vatandaşlıktan çıkartılma kararı alındıktan sonra, haklarını tekrar elde etmek için danıştaya başvuruda bulundu. Ağustos 1999'da DGM cumhuriyet başsavcısı Nuh Mete Yüksel, milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması için fezlekeyi TBMM Adalet bakanlığına gönderdi. Başbakanlıkça ve adalet bakanlığınca dokunulmazlığının kaldırılması kabul edildi. Ancak vatandaş olmayan birinin dokunulmazlığının da olmayacağı tartışmaları yapıldı. 13 Ekim 1999'da yurt dışına çıkış yasağı konuldu ve Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Ekim 1999 gecesi, Kavakçı'nın evinde arama yaptı. Yüksel, bu arama ve yapılış biçiminin usulsüz yapıldığı gerekçesiyle eleştirildi ve uyarı cezası aldı.
Fazilet Partisi'nin kapatılması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Anayasa Mahkemesi'ne 4 Haziran 1999'da açılan davadaki iddianamede, Recai Kutan olmak üzere Fazilet Partisinin tüm yöneticilerinin Kavakçı'nın, hem mecliste türbanlı olarak yemin edebileceğinin hem de çalışmalarına türbanlı olarak katılabileceğinin propagandasını yaptığı söylenmektedir. Ayrıca Nazlı Ilıcak'ın çeşitli televizyon programlarında yaptığı yorumlarla, kendisinin bunun için özel olarak seçildiğini söylediği iddia edilmektedir.
Ek iddianamede, 26 Aralık 1997 tarihinde ABD'nin Chicago kentinde, ABD merkezli Filistin İslami Birliği (IAP) tarafından düzenlenen konferansta yaptığı konuşma Anadolu Ajansı bülteninden alınmış konuşma metninden bir kısım bulunmaktadır. Bu konuşmada: ...Bizim dava çalışmamızda, erkeklerinkine paralel şekilde, yukarıdan aşağıya bir hiyerarşjk model kurduk. Her şehirde merkezdekiyle aynı yapılanma var. Bir kişi, seçimden sorumlu. Başka birisi eğitimden, halkla ilişkilerden, mali işlerden. Her şehirde 11 departman var. Ve her şehirde mahallelerde, kasabalarda, cihat yapmak için Hizb-i Refah pozisyonları mevcut. Ve her mahallede sokak ve apartman temsilcileri var, dolayısıyla apartman apartman çalışarak, Hizb-i Refah kadınlar insanları davaya çağırıyor... IAP'nin seçkin üyeleri, 21 .yüzyıla girerken, sonunda şunu söylemek isterim ki, Dünya müslümanları olarak amacımız, yüzyıllar önce olduğu gibi. Kur'anda belirtildiği gibi olmalıdır.... dediği iddia edilmektedir.
Ek iddianamede bu konuşma metni ile beraber 1996 yılında Kuzey Amerika İslami Birliği kongresinde yaptığı konuşma metninden bir kısım da yer almaktadır. Bu konuşmada ise; ....Bu da ibadet ve cihat anlamına gelmektedir (salondan tekbir sesleri) Hizb-i Refah Kadınlar komisyonu olarak, davamızda yukarıdan aşağı hiyerarşik bir sistem kullandık. Erkeklerinki gibi bir karargahımız var. Onlarla paralel çalışmalar yürüttük. Kuşkusuz daima Başbakanımız Necmettin Erbakan'ın kumandası altında olduk. Kapı kapı ev ev propaganda çalışmasında, karargahta raporlar aldık. Refahı kabul eden islamı de kabul etmiştir.... dediği belirtilmektedir.
Gerçekleştirilmek istenen hedefler bakımından Kavakçı'nın konuşmalarının, Fazilet Partisi'nin Refah Partisi'nin devamı olduğunun iddiaları karşılık partinin savunması: Fazilet Partisi Milletvekili Merve Kavakçı'nın kapatılan Refah Partisi 'nin de bir üyesi olması ne anayasal ne de yasal anlamda bu iki parti arasında bir devamlılık ilişkisi olduğunu gösterir. Bir partinin hangi hallerde kapatılmış bir partinin devamı sayılacağını yukarıda açıklamıştık, bu olayı o çerçevede düşünmeye hiçbir bakımdan imkân yoktur. Merve Kavakçı Partimizin sözcüsü veya yetkili bir organı yahut mercii, makamı da değildir. Bundan dolayı onun şu veya bu toplantıda konuştuklarının partimizi bağlaması da düşünülemez' olmuştur. Bu iddialar ve savunmalar sonucunda Merve Kavakçı olayı ile birlikte diğer iddialar da değerlendirilerek, Fazilet Partisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 68. maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen laik Cumhuriyet ilkesine aykırılık oluşturduğu sonucuna vararak, partinin iddia edilen faaliyetlere bir tepki göstermediği gibi benimsemesinin anayasa'nın 69. maddesi, Siyasi Partiler Yasası'nın 101. ve 103. maddelerine göre odak olmaya esas olduğu söylenerek kapatılmştır. Bununla birlikte Merve Kavakçı ve bazı milletvekilleri beş yıl süre ile bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi seçilemez denilmiştir.
Kavakçı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 28 Mayıs 2001 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin temel insan haklarını güvence altına alan 34. maddesi gereği Türkiye aleyhine dava açtı. Kendisini, mahkemede Strazburg barosu avukatlarından Laurent Hincker ve Ankara barosu avukatlarından Salim Özdemir temsil etti. Dava Kavakçı lehine sonuçlandı.
Önemli : "Merve Kavakci" hayatı ve sözleri hakkında hazırlanan bu sayfada bir hata olduğunu düşünüyorsanız veya düzenleme istiyorsanız, geri bildirimde bulunabilirsiniz..
Teşekkür ederiz. demlisozler.com
Bu içerik 1087 görüntüleme aldı.
Bu içeriğe ilk yorumu siz bırakın!