29 Mart 2024 - Cuma

Yıldırım Bayezid Hayatı ve Sözleri | DemliSözler.com - Hayata adanmış demli sözler ve hayatlar

Sayfamızda Osmanlı, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid hakkında bilgiler yer almaktadır. Kısaca Yıldırım Bayezid Kimdir? Hayatı ve Sözleri derlenmeye çalışılmıştır. DemliSozler.com, Sözler, Aforizmalar, Bugün doğanlar, Bugün ölenler, Kimler geldi, kimler geçti, Biyografiler, Kısa Hayatlar, Demli sözler, kimin sözü, söz sahibi, sahibinden sözler, demli, sözler, demli sözler, alıntılar, hayatlar, kim söylemiş

Yıldırım Bayezid

Yıldırım Bayezid - Yıldırım Bayezid Osmanlı, Osmanlı Padişahı
Doğum Tarihi : 1360
Ölüm Tarihi : 8 Mart 1403
I. Bayezid veya Yıldırım Bayezid (Yıldırım Bayezid) (1360, Edirne ' 8 Mart 1403, Akşehir) dördüncü Osmanlı padişahı. 1389'dan 1403 yılına kadar hükümdarlık yapmıştır. Babası Sultan I. Murat, annesi ise Gülçiçek Hatun'dur.

Babası Sultan I. Murat, annesi Rum asıllı olan Gülçiçek Hatun'du. Adı babaannesinin babası Türkmenler'in Ede-Balı diye andığı Ebâ Yezîd'in adından gelir. Küçük yaştan itibaren zamanın seçkin alimlerinden genel İslam eğitimi ve değerli kumandanlardan askerlik, sevk ve idare dersleri aldı. Osmanlı tarihlerinde kendisinden ilk olarak söz edilmesi, 1381'de Germiyanoğulları beyi Süleyman Şah'ın kızı Devlet Sultan/Hatun 'la evlenişi nedeniyledir. Bu evlilik babası I. Murat'ın Germiyan topraklarının neredeyse tamamını "gelin çeyizi" olarak sınırlarına katmak politikasının sonucuydu. 1381 yılında evlenişinin takip eden yıllarda devlet idaresinde yetişmesi için Sultanönü Eskişehir ve sonra Germiyan İli Kütahya sancakları beyliğine atandı. Sancaklarının askeriyle Anadolu ve Rumeli yakalarında savaşlarda babasının safında yer aldı. 1385'de kardeşi Şehzade Savcı Bey'in, Bizans veliahtı Andronikos Palaiologos ile birlikte hareket ederek ayaklanmasının bastırılışı ve Şehzade Savcı'nın gözlerine mil çekilmesi sonucu öldürülmesi olayları ile de Osmanlı tarihlerinde bahsi geçmektedir. 1389'da Sırpların çoğunluğunu oluşturduğu Haçlı ordusu ile yapılan Birinci Kosova Savaşı'na katıldı. Osmanlı ordusunun sağ kanadının komutanlığını yaptı; savaşta büyük kahramanlık gösterdi ve savaşın Osmanlılar tarafından kazanılmasında komutası altında bulunan Osmanlı sağ kanadının Sırplara bir karşı taarruz ile Sırp ordusunu çökertmesi çok önemli katkı sağladı. Babası Sultan Murat, bu savaş sonunda bir Sırp soylusu olan Milos Obilic tarafından şehit edilince, devlet ileri gelenlerinin müşterek kararı ile Osmanlı tahtı kendine verildi.

Timur'un fetihnamesine göre Ankara Savaşı'nın bitiminde Bayezit bir gürz darbesiyle atından düşürülüp yakalanmış ve "Ben sultan Beyazid'ım. Beni sağ olarak hükümdarınıza götürünüz" demesi üzerine elleri bağlı olarak Timur'un çadırına götürülmüştür. Timur tarafından şahsen Bayezid'ın iyi karşılandığı belirtilmiştir. Yıldırım'in oğulları Mustafa Çelebi ve Musa Çelebi de aynı savaşta tutsak düşmüşlerdir. Timur ve tumenleri Bursa ve İznik'i ve sonra İzmir'i ele geçirmişler; talan edip yakıp yıkmışlardır. Timur bu seferlerinde ve Anadolu'da bulunduğu sıralarda Bayezid'ı devamlı olarak yakınında tutup ayrılmasına izin vermemiştir. Bayezid'ı kaçırmak için birkaç girişim ortaya çıkartılınca Bayezid ve eşi Sırp Prensesi Olivera (veya Maria Despina) ile birlikte tutsak alarak demir kafesde tutuldukları da söylenmiştir.

Yıldırım Bayezid 8 Mart, 1403'de 43 yaşındayken Akşehir'de neden olduğu hâlâ bilinmeyen gizemli bir şekilde ölmüştür. İbn Arabşah eceliyle öldüğünü yazar. Bazı kaynaklara göre Timur'un beraberinde Orta Asya'ya doğru Hazar Denizi kıyılarından geçerek götürülmek isteniyordu ve en yakınlarından uğradığı ihanete dayanamayan I. Bayezid hastalandığı için bırakılarak tedavisi için geriye gönderildiyse de vefat etmiştir. Diğer kaynaklar hastalığının ilerleyen romatizma ve bronşit olduğunu, Behiştî "humma-i muhrika (ateşli bir hastalık)" olduğunu bildirirler. Bizanslı tarihçi Dukas kendini zehirlendiğini, diğerleri ise esaret altında intihar ettiğini de belirtmektedirler.

Yıldırım naaşı geçici olarak Akşehir'de Seyyid Mahmud Hayrani'nin türbesine defin edilmiştir. Ancak Semerkand'a dönerken Timur'a kendisini beğendirmiş olan Musa Çelebi'ye babası Yıldırım'ın naaşını alıp Bursa'ya birlikte götürmesi buyruğu verilmiştir. Bazı kaynaklara göre cenaze Musa Çelebi tarafından Bursa'ya getirilmiş ve Yıldırım Camii yanındaki türbesine gömülmüştür. Diğer kaynaklar ise Musa Çelebi'nin babasının naaşını mumyalanmış olarak Germiyanoğlu Yakup Bey'e Kütahya'ya getirdiğini; burada naaşın saklandığını ve 1404de Çelebi Mehmed tarafından Bursa'ya getirilerek türbesine gömüldüğü yazılıdır.
Yorum ve Değerlendirmeler : Bu içerik 725 görüntüleme aldı.

Bu söze ilk yorumu siz bırakın!

İçeriğe Yorum Yapın

Bu güne özel Demli Sözler..