Söz, suya atılan taşın etrafındaki haleler gibidir. Suyun etrafındaki halkaların ne kadar genişleyebileceğini bilemeyeceğiniz gibi, sözün gönüllerde ne etki yapabileceğini de bilemezsiniz, burada anlatırsınız, kim bilir kimin gönlünde ne etkiler bırakır.
Sabahattin Zaim
Bembeyaz bir kar günü,
Aşığın umudu yerle bir oldu,
Gönlü buz tutmuştu,
Gönlünün sıcaklığa ihtiyacı vardı,
Aşk elinden yaralıyım,
Aşk ülkesinde can çekişirim,
Aşık û maşuk zindanındayım,
Mecnun çölünde bir mahkûmum,
Ey yüreğimi sineye çeken,
Firdevs kokulu yâr,
Ateş gibi kül ettin beni,
Ey nazlı yâr,
Bu kadar yaktırdığın yeter değil mi?