Aristofanes - Aristofanes Aristofanes kimdir? Aristofanes sözleri, ve kısaca hayatı..

Sayfamızda Oyun Yazarı Aristofanes hakkında bilgiler yer almaktadır. Kısaca Aristofanes Kimdir? Hayatı ve Sözleri derlenmeye çalışılmıştır. DemliSozler.com, Sözler, Aforizmalar, Bugün doğanlar, Bugün ölenler, Kimler geldi, kimler geçti, Biyografiler, Kısa Hayatlar, Demli sözler, kimin sözü, söz sahibi, sahibinden sözler, demli, sözler, demli sözler, alıntılar, hayatlar, kim söylemiş
Aristofanes (Aristophanes), MÖ 456 - MÖ 386 yılları arasında yaşamış bir komedya yazarıdır.

Eski komedyanın en büyük yazarı olarak nitelendirilen Aristofanes, Aegina'da doğdu. Babasının adı Philippos'dur. Gençliğine dair kesinlik taşıyan bilgiler olmamakla birlikte günümüze ulaşamayan ilk oyunu "Bilgelerin Şöleni"nin MÖ 427'de oynandığı bilinmektedir. Dolayısıyla, Aristofanes'in oyun yazarlığı döneminin, Perikles'in ölümünden (MÖ 429) sonraki döneme tekabül ettiği söylenebilir. Yazar, Atina demokrasisinin en parlak dönemine yetişmiştir.

Perikles'in ölümünden sonra başa geçenlerin çıkarcı ve ikiyüzlü davranışları, Aristofanes'in komedyalarında sık sık yerilir. Özellikle Peloponez Savaşı esnasında savaş çığırtkanlığı yapan kişiler, Aristofanes'in "Barış Üçlemesi" diye adlandırılan komedya eserlerinde alaya alınırlar. Bu üçleme yazarın "Lysistrata" veya "Kadınlar Savaşı" (MÖ 411), "Barış" (MÖ 421), "Kömürcüler" (MÖ 425) adlı oyunlarından oluşmaktadır.

Aristofanes geleneklere bağlı ve her yeniliğe tepki gösteren bir yazardı. Düşüncelerinde tutucuydu. Edebiyatta ve sanatta yapılan yenilikleri pek beğenmezdi. Ona göre en iyi tragedya yazarı Aiskhylos'tur. Oysa her yönüyle yeni olan Euripides'i tutmaz, komedyalarında onunla alay ederdi. Yazarın tutumu Sophistlere ve doğal olarak Sokrates'e karşı da aynıydı; çünkü Aristofanes'in gözünde bunlar tehlikeli ihtilalcilerdi, gelenekleri yıkan, töreleri saymayan düşünürlerdi. Tüm bunlara rağmen, MÖ 411'de yazdığı "Lysistrata" oyununda gerçekleşeceğini umduğu barışı tesis etme görevini kadınlara verir. Bu durum, kadınların yurttaş bile sayılmadıkları Atina toplumu açısından önemli bir adımdır.

Aristofanes'in günümüze ulaşmayan ikinci oyunu ise "Babilonyalılar"dır (MÖ 426). Bu oyun Atina'nın iç ve dış politikasını taşlayan bir eserdir. Oyun, Dionysos şenliklerinde ve 3 kez de Lenaia bayramında oynanmıştır.

Aristofanes, yapıtlarını koronun ve mimin önemini koruduğu dramatik dönemin sonlarında vermiştir. Koroya yer vermeyen son oyunu da ("Plutos") kısa süren ve MÖ 4. yüzyıldan önce yerini Yeni Komedya'ya bırakan Orta Komedya'nın günümüze kalan tek örneği olarak bilinir.

Aristofanes'in yapıtlarının günümüzde de önemini koruması, diyaloglarındaki yaratıcılığa, genellikle yerinde ve ölçülü kullanılan yergi öğesine bağlanabilir. Özellikle Euripides'i alaya aldığı parodilerinin parlaklığının ve koro şarkılarının canlılığının yanı sıra barış, kadın-erkek ilişkileri, iktidara yergi gibi evrensel temaları ele alması, yapıtlarının geçerliliğini sağlayan diğer niteliklerdir. Her şeyden çok kadın ile erkek arasındaki aşk temasını işler. Oyunlarında para ve saygıdeğerlilik mutlu son için yeterli şartlardır.

Günümüze ulaşan on bir metnin ilki "Akharnialılar" (MÖ 425), yazarın sergilenen üçüncü oyunuydu. Bu eser Atina ve Sparta arasında yaşanan Peleponez Savaşlarını ele alıyordu. Aristofanes bu eserinde oldukça kaba fırça vuruşlarıyla Kleon'u alaya alıyordu. Bu oyun bir yıl sonra oynanan "Atlılar"ın (MÖ 424) bir önsözü niteliğindeydi.

MÖ 423'te oynanan "Bulutlar" tragedya ve komedya eserlerinin yer aldığı yarışmada ancak üçüncülük aldı. Aristofanes bu eseri kendisi de başarısız bulduğundan oyunu tekrar ele aldı. Bu komedyada saldırılar Sokrates'e ve eğitim üzerine yöneltilmişti. Oyunun sonu oldukça yıkıcı oldu. Sokrates, tutuklanmasının ve ölüme mahkûm edilmesinin en önemli etkenlerinden biri olarak bu komedyayı gösterdi.

"Eşek Arıları" (MÖ 422) ise parayla tutulmuş ve yargı verme yetkisi olan jürileri keskin bir dille eleştiriyordu. Jüri üyeleri kocaman iğneleri olan eşek arılarına benzetilmişti. Oyundaki budala ihtiyarın adı Philokleon'dur (yani Kleon dostu), onu değiştirmeye çalışan oğlunu adı ise Bdelykleon'dur (yani Kleon düşmanı). Aristofanes bu eserinde, Kleon'a zenginlerin malına el koymasında yardım ediyorlar diye jüri üyelerini yeriyordu.

"Barış" (MÖ 421) yarışmada ikinci ödülü aldı. Bu eser Atina'nın Sparta ile savaşa son vermesini ve anlaşma yapılması gerektiğini savunan bir eserdi.

MÖ 414 yılında oynanan ve Aristofanes'in en sevilen oyunlarından biri olan "Kuşlar", Kleon'dan sonra başa geçen Alkibiades'i konu alıyordu. Bu oyunda savaş bitkini iki Atinalı yurttaş, cennetle yeryüzü arasında, gökyüzünde bir kent kurarlar. Tanrılardan egemenliği çalıp kuşları evrenin efendileri yaparlar. Kuşlar, kaba şakaları en az olan oyunudur.

Bundan sonra Aristophanes'in savaşa karşı yazılmış ve çağımızda müzikali bile yapılmış Lysistrata'sı (MÖ 411) gelir. Atina halkı tarafından çok sevilen ve ertesi yıl yine tekrarlanan Lysistrata savaşa son vermeyi zorunlu kılmak için erkeklerine aşk grevi yapan Atinalı ve Spartalı kadınların isteklerinde nasıl başarıya ulaştıklarını gösterir.

Lysistrata'nın ikinci kez oynandığı ertesi yıl (MÖ 410) Euripides'e yeni bir saldırıyı getiren "Thesmophoria Şenliğini Kutlayan Kadınlar", Euripides'in "Helene" adlı oyununa bir parodi olarak yazılmış eğlenceli ve hafif bir eserdi. Ancak yazarın Euripides'e daha büyük bir saldırısı "Kurbağalar" (MÖ 405) ile geldi.

MÖ 393'te oynandığı sanılan "Kadınlar Halk Meclisinde" yazarın ilk oyunlarından çok farklıydı. Atina demokrasisi gerilemeye başladığından siyasal taşlamaya girmek zorlaşmıştı; çünkü baskı başlamıştı. Aristofanes bu eserinde kadın haklarını alaya aldı.

Günümüze gelen on bir oyun metninden sonuncusu "Plutos"tur (MÖ 388). İyice gerileyen Atina devletinde eleştiri yok olduğundan, yazar bu oyununda ancak kinaye sanatına sığınabilmişti. Bu oyunda parabasis, yani koronun doğrudan doğruya halkla konuşup yazarın düşüncelerini dile getirip yöneticileri suçladığı bölüm, yoktu. Böylece eski komedya dönemi sona erdi ve yerini orta komedyaya bıraktı.

Aristofanes, ayrıca, Platon'un "Şölen" adlı eserinde bir karakter olarak karşımıza çıkar. Bu eserde Platon, aşkın kökeninin komik ve söylencesel açıklamalarını belirtir.

Aristofanes'in Türkçeye çevrilmiş eserleri

Aristofanes, Kadınların Savaşı - Lysistrata, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Kuşlar, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Eşek Arıları - Yargıçlar, çev. Sabahattin Eyüboğlu, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1966
Aristofanes, Bulutlar, çev. Ali Süha Delilbaşı, Mf.V., Ankara, 1957
Aristofanes, Barış, çev. Azra Erhat, M.E.B., Ankara, 1966
Aristofanes, Kurbağalar, çev. Nevzat Hatko, M.E.B., Ankara, 1946
Aristofanes, Eşekarıları, Lysistrata, Kuşlar, Kömürcüler, Barış, çev. Azra Erhat, Sabahattin Eyüboğlu, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2006
Önemli : "Aristofanes" hayatı ve sözleri hakkında hazırlanan bu sayfada bir hata olduğunu düşünüyorsanız veya düzenleme istiyorsanız, geri bildirimde bulunabilirsiniz..
Teşekkür ederiz. demlisozler.com
Bu içerik 876 görüntüleme aldı.

Bu içeriğe ilk yorumu siz bırakın!

İçeriğe Yorum Yapın

Aristofanes - Aristofanes

Aristofanes

Oyun Yazarı
Doğum Tarihi : MÖ- 456
Ölüm Tarihi : MÖ- 386

Aristofanes Sözleri
Fazla Görüntülenen Sözleri

BİYGORAFİLER ALFABETİK SIRALAMA

A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z Q

İÇERİKLER

Hüseyin Öğretmen, Çamur Lekeleri ve Sobanın Işığı
Şiirler
Hüseyin Öğretmen, Çamur Lekeleri ve Sobanın Işığı

Güneşin ilk saatleri
Paçamda taze çamur lekeleri,
Yollardayım okulumun,
Gizlenerek saldıran köpeklerden.

Devamı..
Sahip Çık(a)madığımızdan Ölen 5 Çocuk...
Güncel
Sahip Çık(a)madığımızdan Ölen 5 Çocuk...

Yoğun bir iş gününün ardından koltukta yığılmış bir şekilde akşam yemeği sonrası, TV kumandası elime alıyorum. Çayımı yudumlarken, birkaç haber kanalını dolaşıyorum… Birden, İzmir'den gelen bir haber dikkatimi çekiyor: Elektrik sobasından çıkan yangında 5 çocuk hayatını kaybetmiş.

Devamı..
Bebeklerin Ölümündeki Çetelerin Çehresi: Tehditler ve Adalet
Makaleler
Bebeklerin Ölümündeki Çetelerin Çehresi: Tehditler ve Adalet

Son zamanlarda medyada yer alan çarpıcı bir haber, toplumsal vicdanı derinden yaraladı. Ülkemizde meydana gelen trajik bir olayda, 9 bebeğin ölümüyle sonuçlanan bir durumun ardındaki çetenin, devletin savcısını tehdit ettiği görüntüler ortaya çıktı. Bu durum, yalnızca bireysel bir cinayet veya sağlık skandalı değil, aynı zamanda organize suçların devlet otoritesine karşı geldiği bir dönemin yansıması olarak dikkat çekiyor.

Devamı..

İçerik Kategorileri..

Güncel Haber Hikayeler Makaleler Oyun Şiirler

İçerik Ekle Söz Ekle Biyografi Ekle Kanala Katıl